Gebelik ve lohusalık bir kadın için stresli bir dönemdir. Eğer altta yatan veya daha önceden var olan depresyon veya kaygı bozukluğu gibi psikiyatrik bir hastalık varsa bu dönemde bu hastalıklar tekrar ortaya çıkabilir.

Gebeliğe bağlı hormonal değişiklikler ve yaşam stresini arttıran tüm faktörler normal olan ruh sağlığını bozabilir veya hali hazırda var olan rahatsızlıkların daha kötüleşmesine neden olabilir.

Hastalar gebelikte artmış strese birkaç değişik şekilde tepki verebilir. Bazı hastalar fetüsün sağlığı bazıları çocuk bakımı veya hayat değişiklikleri, doğumun ağrısı hakkında kaygılanabilir. Gebelikte kaygı ve uyku bozuklukları sık görülür. Bebekte bir anomali varsa, erken doğum riski veya başka bir gebelik komplikasyonu varsa kaygı daha da yüksek olacaktır.

Gebelikte psikiyatrik bir hastalık varlığında hasta takiplerini aksatabilir, madde kullanımı artabilir. Gebeliğin gidişatı veya bebeğin sağlığı kötüleşebilir. Kaygı bozukluğu olan hastaların bebekleri daha düşük doğum ağırlığı ile doğar.

Depresyonun erken tanısı ve tedavisi ruh sağlığa tekrar kavuşulması ve anne ve bebeğin sağlıklı olmasına yardımcı olacaktır.

Yaklaşık kadınların %15’inde doğum sonrası dönemde depresyon olabilir. Buna lohusalık hüznü adı verilir. Bu dönmede hasta her şeye üzülebilir veya sinirlenebilir. Hasta duygusal olarak değişkendir. Uykusuzluk, ağlama nöbetleri, depresyon, kaygı ve konsantrasyonda bozukluk olabilir. Genellikle doğum sonrası 5. Günde zirve yapar ve 10. Günde azalır. Hastalara bu durumun hormonal değişikliklere bağlı olduğu, düzeleceği söylenmelidir. Gebelik ve lohusalıktaki ruhsal problemlerde aile ve özellikle de eş desteği çok önemlidir.

Gebelikte iyi bir ruh sağlığı için hasta iyi beslenmeli, düzenli spor yapmalı, ev içindeki iş yükü paylaşılmalı, ciddi depresyon veya kaygı bozukluğu bulguları gösteren hastalar vakit geçirmeden psikiyatrik destek almalıdır.